Published on Nisan 27th, 2020
0İstanbul 1 Mayıs programı belli oldu
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Mayıs programını açıkladı. Buna göre işçi ve emekçiler kentin pek çok noktasında sokağa çıkacak.
Yeni tip korona virüsünün yol açtığı kovid-19 salgını nedeniyle bu yıl kitlesel 1 Mayıs kutlamaları yapılmayacak.
Ancak İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri hazırladıkları 1 Mayıs programı ile kentin pek çok noktasında sokağa çıkarak, taleplerini haykıracak.
“Virüs değil, kapitalizm öldürür!”, “ Krizin de salgının da faturası da sermaye sınıfına!”, “Yaşasın 1 Mayıs! Bijî Yek Gulan!”, “Yaşasın Sosyalizm” sloganları ile gerçekleştirilecek bu etkinlik programları belli oldu.
Buna göre açıklama yapılacak yerler ve zamanları şöyle:
- 28 Nisan; Çapa Hastanesi Önü 12.30
- 28 Nisan; Fikirtepe Fortis Sinanlı Şantiyesi Önü 12.30
- 28 Nisan; Haramidere Sanayi önü (18.00)
- 28 Nisan; Beylikdüzü Migros Karşısı Bakır ve Pirinççiler Sanayi Sitesi ( 18.30)
- 29 Nisan; Sirkeci PTT önü (13.30)
- 29 Nisan; Tuzla İçmeler Köprüsü (17.00)
- 29 Nisan; İkitelli Arena Park (18.00)
- 30 Nisan; Kazancı Yokuşu Kadın Örgütleriyle kadın anması (18.00)
- 30 Nisan veya 1 Mayıs günü Kazancı Yokuşunda gerçekleştirilmesi planlanan anma program ise Valilik’ten gelecek izin ile belirlenecek.
Emekçilerin talepleri
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, bulundukları yerlerden dile getirecekleri taleplerini ise şöyle sıraladı:
- Tüm kaynaklar halk sağlığı için seferber edilmelidir.
- İşten çıkartmalar, ücretsiz izinler yasaklanmalı, tüm çalışanlar ücretli izne çıkarılmalıdır.
- Çalışmanın zorunlu olduğu sektörlerde, işçilerin salgına karşı korunması için hekimler ve işçilerin denetiminde önlemler alınmalıdır.
- Salgın süresince tüm faturalar devlet tarafından karşılanmalıdır.
- Kayıt dışı çalışan ve şu anda hiçbir geliri olmayan, işçi-emekçilerin, yoksul halka doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır.
- Tüm hastaneler kamulaştırılmalıdır.
- Salgına karşı toplumun korunması için gerekli kaynak, sermaye sınıfı ve rantiyeye konacak servet vergisi ile karşılanmalıdır. Bu kaynağın kullanımı toplumun denetimine açık olarak organize edilmelidir.
- İnfaz yasasındaki ayrımcılık, devam eden kayyım politikaları ve belediyelerin çalışmalarının engellenmesi üzerinden sürdürülen siyasi baskılar son bulmalıdır.