Makaleler

Published on Haziran 19th, 2024

0

“Kamber Ateş nasılsın?” misali bir mektup | Gül Güzel


Kendim 2003 Ekim’inde Bakırköy Cezaevinden çıktığımdan beri, siyasi tutsaklarla aralık vermeden mektuplaşıyorum. Karanlık hücrelere birnebze de olsa ışık göndermek ve karşılıklı olarak  vefanın, umudun, direnişin yankısını hissetmek  için… Şimdiye kadar kaç mektup yazıp – aldığımın sayısını bilmesem de, gelen her mektup özelliği, farklılığı ile beni cezbeder, mutlu veya hüzüne boğar. Kürt siyasi tutsaklardan Abdullah Öcalan’ın Almanya/Heilbronn Cezaevinden gönderdiği, 5 Haziran 2024 tarihli mektubu gibi…Ve Kürt annenin ezberlediği tek kelime olan,’’Nasılsın?’’ ibaresini metoforlaştırarak…

Diyarbakır 5 Nolu hücre/Cezaevi mağduru Muzaffer Ayata, zindan direniş tarihini anlattığı kitabında Kamber Ateş olayından bahseder: Türkçe bilmeyen Kürt ana Mamak zindanındaki oğlunu görmeye gider. Başlarında jandarma beklemektedir. Anne sadece “Nasılsın?” demeyi ezberlemiştir. Her seferinde oğlunun karşısına geçip “Kamber Ateş nasılsın?” diye sorar. Görüş süresi tamamlanana kadar bu cümleyi, her seferinde bakışlarına, yüzüne ayrı bir anlam yükleyerek- tekrarlayıp durur. Böyle tutumun nasıl bir ıstırap, işkence olduğunu ancak yaşayanlar bilir. Kürtçe konuşmak, ziyaretin bitirilmesiyle ve şiddetle sonuçlanır. Bu nedenle ana oğluna bakıp yaşlı gözlerle sadece “Kamber Ateş nasılsın?” deyip durur…

Yukardaki olay Mamak zindanında yaşanmış, benzeri olaylara Amed Zindanında da daha katmerlisine tanık olunmuştur. Yaklaşık 17 yıl önce gittiğim Diyarbakır gezimde, 5 Nolu hücreleri kaçak bir eylemle izlemiş hatta mutfak masaları olduğunu sandığım bazı masaların da fotoğraflarını çekip, Muzaffer Ayata’ya göstermiştim. O  da, ‘’Gül, biz işte bu masalarda işkence ediliyorduk!!!’’ demişti. O günden bugüne kadar devlete hâkim olan ırkçı-faşist zihniyet değişmemiş, hatta bu tutum Avrupalı bazı ülkelere de aksetmiş durumda. Kürt varlığını dil ucuyla da olsa kabul etmek zorunda kalmış olsalar da, sadece bireysel düzeyde; yani, “Kürt var ama Kürt toplumu yok!”denilen kötü bir iklim şeklinde… Bu nedenle Kürt halkını ve haklarını herhangi bir yasada kabul edip, anmak hala mümkün olmamıştır. Ekte bulunan Abdullah Öcalan’ın mektubuna yansıdığı gibi…

Almanya ve diğer Avrupa ülkelerindeki Cezaevlerinden yazılan ve Cezaevlerine yazılan mektupların tercüme, sansür edilmeden tutsak/mahkumlara verilmediği bizce de bilinen bir durum ama mahkum alan siyasi bir tutsağın kendi dilinde değil de Almanca yazmak zorunda bırakılması ilk rastladığım bir tutum. Onun için yazdığı mektubu Almanca yazmak zorunda bırakılan sayın Öcalan’ın Almanca yazılmış mektup haline hiç değmeden ve en sonunda da türkçe çevirisini siz okuyucularımızla paylaşıyorum. Kürt ve Kürt dili halen suçludur, teröristtir, yok edilmelidir! Diyenleri de bu vesileyle şiddetle kınıyorum!!!

Liebe Güle,                 05.06.2024

Wie geht es dir? Ich hoffe das du gut geht. mir geht auch gut. Bin gerade in JVA Heilbron. Seit lange wolte ich dir schreiben aber ich war auf dem weg nach Heilbron.

Bis jetzt ich weiß noch nich, wann ich die abschiebong nach Frankreich habe, ich warte noch.

Wenn du mir schreiben willst, schreibe auf Deutsch. Ich kann das Brief hier übersezen.

Wenn du auch willst, du kannst mir besuchen, das wäre mich sehr freuen, aber bevor du zu mir kommst schreibe mir ein brief, damit ich deine name beantragen.

Leider ich schreibe auf Deutsch, weil kann ich nicht auf andere sprache schreiben.

Viele grüße an alle und pass auf dich auf.

Liebe Grüße,   05.06.2024

Abdullah Öcalan,       Steinstraße 21, JVA,              74073 Heilbronn

**************

Sevgili Güle,

Nasılsın? Umarım iyisindir. Ben de iyiyim. Şu anda Heilbron hapishanesindeyim. Uzun zamandır sana yazmak istiyordum ama Heilbronn yollarındaydım.

Şu an için Fransa’ya ne zaman sınır dışı edileceğimi bilmiyorum, hâlâ bekliyorum.

Bana yazmak istersen Almanca yaz. Mektubu buradan tercüme edebilirim. Eğer sen de istersen beni ziyaret edebilirsin. Bundan çok memnun olurum ama bana gelmeden önce bir mektup yaz ki, senin ismine başvurabileyim.

Maalesef Almanca yazıyorum çünkü başka dillerde yazamıyorum.

Herkese çok selamlar ve kendine iyi bak.

Selamlarımla, 05.06. 2024

Abdullah Öcalan,       Steinstraße 21, JVA,              74073 Heilbronn


Kadının Kaleminden: Gül Güzel

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑